Çokça duyduğumuz trajedi (tragedya) kavramı Yunan mitolojisinden gelir. Antik tiyatrolarda korodaki kişiler keçi derisi giyerek oyun alanında anlatmak istedikleri konuyu mitolojik ezgiler şeklinde söyleyerek icra ettikleri için keçilerin türküsü anlamındadır. İnsanlığın ilk hikayeleri, efsaneler, tragedya türünün de konu kaynağıydı. Süslenerek anlatılan bu yapı dram sanatına yeni bir boyut getirir. Yunan tragedyasında en çok “kibir” ve “gururlanma” günahları ile bunların kaçınılmaz cezaları üzerine olan temalar işlenirdi. Tragedya yazarları bu günah-ceza kavramları üzerinde dururlardı. Trajedi kahramanları genellikle günahlarından dolayı vicdan azabı çekmezlerdi.
Trajedi günümüzde yaşamın acıklı ve hüzünlü yönlerini ortaya koyan manzum tiyatro eserleri anlamıyla karşımıza çıkar. Olay örgüsü genellikle yüceltilmiş bir kahramanın kötü durumdan iyi duruma düşmesidir. Bu yönüyle seyircide korku ve acıma hissi uyandırmayı amaçlar. Aristo Poetika kitabında bunun yapısını anlatır. Trajedinin asıl amacı seyirciyi katharsise ulaştırmaktır. Ruhun acıma ve korku duyguları ile geldiği noktada “tutkulardan” arınma anının yaşanması gerekir. Tragedya, bir kahramanın kendi çevresinde gelişen olaylarla savaşıp kendinden daha büyük ve anlamlı olduklarını anlayıp, bu olaylar karşısında yenik düşmesini anlatır. Kahramanın yenilmesi ve ölmesiyle trajedi derinleşir.
Öyküleme trajedide önemli bir unsurdur. Kahramanın yenilmesi tabiri insanı yüceltme ve denk gelebilme üzerinedir bir anlamda. Doğu kültüründe Aristo’nun yaklaşımına karşı söylemi üzerine yazmıştık. Burda trajedi kavramı üzerine edebiyatımızda usta kalemlerden birinin sözünden bahsetmek yerinde olacak. Mustafa Kutlu’nun şu sözü kültürümüzde trajedi kavramına farklı bakmamızı sağlar: “Bence bizde trajedi yok. Allah varsa, trajedi olmaz zaten. Yani yalnızlık olmaz; umutsuzluk olmaz, Allah varsa. Trajedi, iki yüksek duygunun, iki yüksek değerin aynı anda ve kaçınılmaz olarak çarpışmasıdır. Mesela vatan sevgisi ile aşk kaçınılmaz olarak çarpışır. Ama Allah'ın karşısına başka bir şeyi koyamıyorsunuz. Onunla denk bir duygu yok.”
Her kültürün öykülemi bastıkları zemine göre şekillenir. Umudun türkülerini tercih ederim.