Arzularla oynamak


“Sinema en önemli ayartıcı sanattır. Sinema size neyi arzu edeceğinizi sağlamaz. Sinema nasıl arzu edeceğinizi anlatır,” der sosyolog Zizek.

Gündem, insanı ayartmak ve yaşamımızın büyük bir kısmını almak üzere kurulu. Sinema, film ya da dizi de bunların arasında. İçinde olduğumuz anı takip ederek yaşamış gibiyiz fakat tam da içinde değiliz.

Arzular o kadar iyi oyuncudur ki başta insanın kendisini inandırır ikna eder. Belki de bu yüzden Zizek ”Arzu, realitenin yarasıdır. Sinema sanatı arzuyla oyun oynamak için arzunun uyandırılmasından meydana gelir ama aynı zamanda arzuyu belli bir mesafede tutarak, onu evcilleştirerek ve hissedilir kılarak ortaya çıkarılır,” der ve birtakım filmlerin nereye oynadıklarını tarif eder. Fakat çoğunluğa rağmen her alanda gündelik olanı aşarak asıl yolun izini süren kişiler ve eserler hep var olacak. Örneğin eşikte olduğumuzu hatırlatan Stalker 1979 filmi gibi.

Film izleme alışkanlığımızı biraz değiştirerek yepyeni kapılara ulaşabiliriz. Amors’la kollektif bir sinema bilinci oluşturmaya ne dersiniz?