Taco al pastor


Kültürel zenginliği ve köklü geçmişiyle Osmanlı mutfağı, dünyanın en zengin ilk üç mutfağından biri olarak kabul ediliyor. Bu zenginlik elbette kabına sığmadı. Hem imparatorluğun üç kıtaya yayılmış geniş topraklarında hem komşu devletler arasında gelip giden seyyahlar, diplomatlar aracılığıyla yayıldıkça yayıldı. Meksika mutfağının en bilinen sokak lezzetlerinden taco al pastor da bu yolculukların ve coğrafyalar arası etkileşimlerin en güzel örneklerinden biri.
 

1880-1914 yılları arasında bazı sebeplerle Osmanlı Devleti’nden Güney Amerika’ya çoğunluğunu Hristiyan Arapların oluşturduğu 200 bin turcos göç etti. Bunların 36 bini Meksika’ya giderken bavullarında kılık kıyafetleri kadar mutfak lezzetlerini de götürdü. Ve Anadolu’nun döner kebabıyla, Orta Doğu’nun şavurmasıyla akraba bir lezzetin doğmasına yol açtılar.
 

Lübnanlı aileler yeni memleketlerinde açtıkları dükkanlarında bir Orta Doğu sokak lezzeti olan şavurma yapmaya başladı. Meksikalılar yeni tanıştıkları bu yemeği ananas, chili biberi ve annatto gibi yerel çeşnileriyle daha da zenginleştirdi. Dönerdeki dikey pişirme tekniğiyle de Osmanlı mutfağının Güney Amerika uzantısı harika bir sentez oluştu. İspanyolların da sömürgeci ülke nâmıyla bu sentezde payları elbette oldu; adobo (marinasyon) ve domuz eti.
 

Tarifinde temel malzemelerin Meksika’ya özgü olması sebebiyle evlerimizde yapılabilecek herhangi bir taco al pastor, orijinalinin yorumlanmış hâli olacaktır. Ama ben bulup buluştururum yaparım diyenler için Meksikalı şef Gabriela Cámara’nın New York Times Cooking’e vermiş olduğu tarifi ekleyelim. 

*Latin Amerikalıların Osmanlı’dan gelen göçmenlere verdikleri isim.