Aştan Sanata



Amors ikinci yarı ilk yemeğiyle herkese selamlar. Bizler de buraları özledik. Yeni başlangıcımız şerefine mutfağın doğuşu ve günümüze evriliş yolculuğundan bahsedelim istedik.  

Herhangi bir yemek-mutfak tezi okursanız size yemeğin biyolojik bir ihtiyaçtan toplumsal bir olguya geçişini toplumsal yapının değişimiyle açıklar. İnsanlar önce avcı-toplayıcıydılar, sonra ateşle ehlileştiler ve tarımla yerleşik düzene geçtiler. Ne zaman ki yiyecek arayışından kurtuldular, buna paralel mutfak zevkleri de şekillenmeye ve detaylanmaya başladı. Her toplum için bu süreç kendi tarihselliğinde, kendine has dönemlerde gelişti elbette. Köklü tarım kültürü ve yerleşik yaşam düzeni ile Mezopotamya’da ilk tabak çanaklarla çoktan kullanılırken göçebe Türklerin bugünkü zengin mutfak kültürünün ilk dönemeci alması için Orta Asya’dan Batıya göç etmeleri ve bu havzayla tanışmaları gerekiyordu. Yeni tanışılan meyve ve sebzeler, baharatlar, pişirme usulleri, teknikleri bu bölgede kurulmuş devletlerin de gücüyle büyümeye; sınırların kıtaları aşmasıyla başlayan kültürel alışverişlerle kökleşmeye; nihayet 19. yüzyılın devrimsel yenilikleriyle kendine yine bir şeyler katarak bugünkü mutfak kültürümüze en yakın tanıma ulaştık. Bu yüzyılda alaturka-alafranga kutuplaşmasının şehir yaşamının her bir ayrıntısında tecrübe edilmesi elbette mutfakta da karşılık buldu.  

Sosyalleşme maksadıyla dışarıda yenilip içilmesi önemli bir dönemeçti mesela. İlk kez sarayda başlayan yer sofrasından masa sandalye düzenine geçiş ise servislerimizin, özel porselen takımlarımızın ve masa düzenimizin yenilenmesine sebep oldu. Bu uzun ve ağdalı bir değişim sürecinin bir sonu yok. Kadın işgücü, atom çekirdek aile yapısı, tüketim hızı, global yaşam, yemek endüstrisi vs. gibi büyük etkilerle kendimizde de evrilerek ilerleyen bu kültürün etkisini görebiliriz.  

Mesela mutfak, sofra, yemek daveti siz çocukken neydi, şimdi size ne ifade ediyor? Yemek diyince zihninizde ne canlanıyor? Menünüzü nasıl hazırlıyorsunuz? Tadımlık ve çeşitli mi, doyumluk ve tek yemek mi?  

Tabii ki her şey burada bitmiyor. Daha fine dining, haute-cuisine var; moleküler mutfak, Not-by-Not mutfak, dijital gastronomi var.  

Hepimize kolay gelsin.