Godfrey Reggio, 1983 senesinde, artık kült kabul edilen Qatsi Üçlemesi ile (Koyaanisqatsi, Powaqqatsi, Naqoyqatsi) belgeselciliği yeniden tanımlamıştır. İzleyenleri ikiye bölen, pek bir gri alanı olmayan, ya sevilen ya nefret edilen çalışmalar bunlar.
Qatsi, Arizona’nın kuzeydoğusunda mukim Hopiler’in dilinde “hayat” demek. Sadece müzik ve görüntüyle meramını anlatmaya çalışan bu eserlerin dikkati ekrana çekebilmesinin iki yolu var: Sıra dışı, çarpıcı, birbiriyle ilk bakışta bağlantısı olmayan görüntüler ve aynı derecede etkileyici müzik! Büyük usta Philip Glass’ın bestelediği, görsellerle bütünleşen parçalar olmasa hikâyecisiz, toplamda dört buçuk saat süren üçlemeyi izlemek imkânsız olurdu. Sık tekrar eden, katman katman büyüyen parçaların, meramı anlatmadaki kabiliyeti yadsınamaz.
Glass’ı, meraklısı daha çok opera veya modern klasik denebilecek besteleriyle tanır. Kitlelerce bilinirliği ise film müzikleri ile olmuştur. Qatsi Üçlemesi bu anlamda sanatçının kariyerinde mihenk taşı niteliğindedir.
Genellikle ya film çekildikten sonra bestekar izleyip parçalarını hazırlar ya da halihazırda eserlerinin kullanımı için müsaade istenir. Glass, filmlerin deneysel boyutunu görsellikten sese de taşımış, üçlemenin ikinci filmi Powaqqatsi’de bir adım daha ileri gitmiştir. Açılışın çekildiği, şu anda işlemeyen, bir dönemin en büyük altın madeni Serra Pelada dahil yönetmen Reggio ile tüm mekanlara birlikte seyahat etmiştir. Kameraman kaydı alırken eş zamanlı olarak Glass o an için bestelediği parçayı dinletmiştir. Burada ses, resmi kayıt esnasında şekillendirir ki benzeri pek azdır.
İlk filmin aynı isimdeki açılış parçası Koyaanisqatsi (mealen “çivisi çıkmış dünya”) üçlemenin suskunluğuna tenakuz teşkil edercesine zikir gibi filmin ismini tekrar ededurur. Bu parçayı sevmediyseniz diğerlerini dinlemeye pek gerek yoktur. Sevdiyseniz mutlaka müzik dinlediğiniz platformlardan Glass’ın üçlemedeki tüm albümlerini listenize ekleyiniz. Başta da belirttiğimiz üzere, Qatsi’de gri alan yoktur.