Alvarlı Efe namıyla bilinen Muhammed Lütfi Efendi Hazretleri hem Erzurum yöresinin mühim alimlerinden hem de Millî Mücadele kahramanlarındandır. Nakşibendi şeyhi Alvarlı Efe, Rus işgali ve Ermeni mezalimine karşı bizzat elinde silahıyla, altmış erle savaşmış, akabinde teklif edilen müftülüğü geri çevirip Alvar köyüne yerleşmiş, akabinde Erzurum’da irşat faaliyetleri yerine getirip 1956’da emaneti sahibine teslim etmiştir.
Başlıktaki dizeyi duymayan herhalde pek nadirdir. Bilhassa Eşkıya filminde Erkan Oğur’un yorumuyla bir dönem epey popüler olan türkünün bestesi ve güftesi anonim diye geçer ki burası muğlaktır. Hem Kuddusi Ahmed Efendi’nin hem de Alvarlı Efe’nin bu dizeyle başlayan türküleri mevcuttur. Oğur’un yorumladığı her ikisinden de farklıdır fakat ortak kısımları mevcut. Keza Alvarlı Efe Hazretleri’nin hemşerileri merhum İbrahim Erkal ile Nurullah Akçayır’ın seslendirdiği türkünün sözleri de yine her ikisinden dizeler içerir. Belki de türküyü söyleyenler içindeki en kıymetli isim olan bir başka Erzurumlu Mükerrem Kemertaş’ın oğlu Tuncay Kemertaş ile icrasında tercihini Kuddusi Efendi’den yana koyduğunu, lakin oğlunun da Alvarlı Efe’ye izafe ettiğini belirtmek gerekiyor.
Karışıklığa mütevazi bir katkı nev’inden şu Uşşak ilahiyi de ekleyip birebir Alvarlı Efe’nin güftesinden olduğunu da ekleyelim. Olur da mevzuya vakıf bir okurumuz işaret eder biz de doğrusundan emin oluruz.